Yolda yürüyorum. "Hafız, gel bir yemek ye, Hafız bir çay iç." Niye diyorlar? Ben görmediğim için. Siz yoldan geçen birine "Gel çay iç, yemek ye," der misiniz? Adam, "İşin gücün yok mu?" der, yoluna devam eder. Biz yardımsever bir toplumuz. İsteyeni geri çevirmek ağrımıza gider. Doğu toplumları duygu merkezlidir. Engelliye ve acize yardım duygusuyla bakar. Bunu çok iyi bilen istismarcılar, bu yolu geçim kaynağı hâline getirdiler. Nasıl geçim kaynağı hâline getirildi ve bu yardımların engellilere ne kadar faydası var? Önceleri okullarda şarkı, türkü toplama faaliyetleri vardı. Sonra sadece zarf dağıtarak para toplama yoluna girdiler. Öncelikle okullarda zarf dağıtma, kırtasiye malzemesi satarak çocukların gözünde engelliler sadece yardım edilmesi gereken bir zavallı fikrini güçlendirmeye başladı. Aileler, "Biz sizin derneğe yardım ettik. Sizin dernekten bizim okula geldiler," diyorlar. Bütün dernekleri tek dernekmiş gibi, bütün engellileri de dilenciymiş gibi algılıyorlar. Bu yardımlar da çoğu zaman faydalı olmuyor. Çünkü yardım toplayanların sürdürülebilir hiçbir faaliyeti yok. Genel giderlerini karşılayıp yollarına devam ediyorlar. Faydalı olsaydı engellilere yönelik bakım evleri, öğrenci yurtları, rehabilitasyon merkezleri, misafirhaneleri, kütüphaneleri ve birçok sürdürülebilir faaliyetleri olurdu. Engellilerin araç gereçlerini, burs ihtiyaçlarını karşılamış olurlardı. En tehlikeli olan istismar yöntemi: Bakanlıktan ticari izinleri alıyorlar. Vergi levhaları var. İktisadi işletmeleri var. Bunlar diyor ki: "Biz falanca gazete, filanca dergiyiz ya da şu firma olarak araç gereç satıyoruz." Olabilir mi? Olur. Engelliler adına dergi, gazete çıkarılamaz mı? Çıkarılabilir. Ama ne yapıyorlar? Engelliler adına gazete, dergi çıkıyor; oynanmayan tiyatro biletleri basılıyor. Kırtasiye malzemesi ya da farklı ürünler satış için hazırlanıyor. Ama satılırken, "Biz engellilere şunu alıyoruz, bunu alıyoruz," diye satış adı altında dilencilik yapıyorlar. Önerilerimiz nedir? Öncelikle yardım toplayan derneklerin proje karşılıkları iyi denetlenmeli. Topladıkları paralarla neler yaptığı şeffaflık ilkesi gereği toplumla paylaşılmalı. Genel merkezi olmayan, binası olmayan ve verilen telefonlara kimsenin çıkmadığı derneklere yardım izni verilmemeli. Bir derneğin internet sitesi, e-posta adresleri; kirada ya da kendisinin bir merkezi olmalı, telefonlara birileri çıkmalı. Devlet de toplum da o derneklerin hizmetlerini görmeli. Engelliler adına çıkarılan dergiler bayiler dışında satılmamalı, kapıdan satışlara sınırlamalar getirilmeli. Engelliler adına kim ne kadar para topladı ve bu toplanan paralarla ne yapıldı, toplumla paylaşılmalı. En önemlisi de toplum bilinci artırılmalı. Engelliler adına para toplayanlara, dergi satanlara itibar edilmemeli. Dernekler yardıma açıktır. Siz, faaliyetini beğendiğiniz derneğe gidip kendiniz yardım edin. Yaptığınız yardımların nerelere harcandığını da takip edin. Salih Arıkan Tel: 0506 514 96 93
Not: Makale koleksiyonum, 2018, 2019, 2020 ve günümüzde yazdığım çalışmalarımı içermektedir. Bu nedenle, eski makalelerimi okurken güncel gelişmelerle tam olarak örtüşmeyen noktalar olabilir. Bu durumun sizi şaşırtmamasını temenni ederim.
© Salih Arıkan Tüm Hakları Saklıdır. Yazılım ve Tasarım Mek Tasarım