SalihArıkan

Aradaki dükkanları bulmak zor oluyor. Sokağın başında ve sonunda olan dükkanları bulmak kolay da, aralardaki dükkanları bulmak zor. Zorluk, kaldırımların işgalinden kaynaklanıyor. Aradaki dükkanı bulmak istiyorsun ama dükkanların önünde bir sürü malzeme var. Bir de ana caddede sarı çizgiler var. Duvar takibi yapmak için kenardan gidip, aradığın yeri bulman gerekiyor. Ama o da ne? Hafız, "Sarı çizgi şurada, hafız sağa git," diyor. Tabii bu sağ ve sol çoğu zaman bana göre değil, daha çok kendisine göre oluyor.

Bir gün kariyerimde bir yazı okuyorum. "İş dünyasında yapılmaması gereken on şey" diye bir yazı var. Orada "Bu iş ancak böyle yapılır" maddesini uygulamaya karar verdim. İş yerinden bir abime güzel bir börekçi sordum. Çünkü ben hep bildiğim yerlere gidiyorum, onlardan da "Eh, şöyle böyle" yanıtı alıyordum. O da beni Küncü diye bir pasta haneye götürdü. Üf, her şey lokum gibi. Ne yazık ki biraz ortada. Geçen hafta Küncüyü ararken, tam dibinde çatal kaşık sesleri duymayayım mı? Dibinde Küncü! Oh, işareti koydum. Dün yine Küncü'ye gidince, tabii ki elimle koymuş gibi buldum. Çatal kaşık sesleri, yemek kokuları ve seslerden siparişlerden kelle paça falan duyunca, Küncü'ye geldim.

Bağımsız harekette zihinsel haritalama var. Yani inişler, çıkışlar, zemin farklılıkları, kokular, sesler ve mum işaretleri... Yani işaretlerden faydalanarak aradığın yeri bulmak. "Nasıl istediğiniz yere gidiyorsunuz?" diye soruyorlar ya. Ben bile buralarda gezemem, diyorlar. Dilerseniz gezersiniz. Bizim bir görmeyen arkadaşımız var, Kemeraltı'nı karış karış bilir. Ben, kendime güvenerek Kemeraltı'nda yalnız gezmem ama bu işte usta olanlar da az değil.

Salih Arıkan
Tel: 0506 514 96 93

Not: Makale koleksiyonum, 2018, 2019, 2020 ve günümüzde yazdığım çalışmalarımı içermektedir. Bu nedenle, eski makalelerimi okurken güncel gelişmelerle tam olarak örtüşmeyen noktalar olabilir. Bu durumun sizi şaşırtmamasını temenni ederim.