Ağır ağır Çıkacaksın Merdivenlerden eteklerinde bir yığın yaprak ve bir gün bakacaksın sema ya ağlayarak demiş Ahmet Haşim. Derneğin binasını iki binli yıllarda satın aldık. Benim pek emeğim yok. Daha doğrusu bende içindeyim ama ağabeylerimizin büyüklerimizin daha büyük emeği var. Kapının önüne sürekli araba koyuyorlar. Bazen de sıfırlıyor içerideki dışarı dışarıdaki içeri giremeyecek şekilde. Bir oldu iki oldu polise şikâyet ettik ceza yazdırdık olmadı. Şimdi bir de tek yön olmasına rağmen tüm sokak otopark neyse buda ayrı bir konu. En sonunda konak belediyesine yazdık kocaman bir merdivenimiz oldu. Önce homurtular göğe çıktı. Sonrada seslerini kesmek zorunda kaldılar. Şimdide gençler ya da birileri sigara içiyor. Sigara bazen aşırı kokuyor sanki sigara değilmiş hissi uyanıyor. Bu gün öğlen arası derneğe geliyorum. Adam beni tutuyor bayan var. Yahu varsa var çekilsin gitsin güya adam kadını koruyor. Kadın oturmuş benim gelişime aldırmıyor. Sanki ben onun üzerine yürümeye çok meraklıyım. Ben oraya doğrulunca kalksın. Zaten bu aşırı tutumlardan dolayı kadın erkek ilişkilerinde bir standardımız yok. Ne İslami ne batılı iki kültür arasında sıkışıp kalmışız. Ne doğulu ne batılı. Ne Müslüman ne Hıristiyan. Yani kendisi olamamış kendini bulamamış bir kültür yaşıyoruz. Ben Sefayi Baba gibi kendine dön Ayşem diye haykırayım.
Önemli duyuru ve haberler hakkında mail almak için kaydolun
© Salih Arıkan Tüm Hakları Saklıdır. Yazılım ve Tasarım Mek Tasarım