Geçenlerde şöyle bir haber dolaştı. Bir görme engellimi arkadaşımız var. müezinlik yapıyor. Kendisini camiye getirip götürecek görme engelli olmayan bir eş adayı aranıyor. Allah rızası için yardımcı olalım paylaşımını gördük. Mail gurubunda tartışıldı. Öncelikle birileri itiraz etse de görmeyenlerde evlenebilir. Yani cinsiyetsiz değildir. Lütfen kedi yavrusu gibi sevmeye çalışmayın. Lisede görenlerle birlikte okudum. O zaman şu dikkatimi çekmişti. Kızlar bizimle çok iyi geçiniyor. Her sırrını paylaşıyor ama bize kardeşlik sevgisi dışında bir yakınlık göremiyorduk. Sonradan öğrendim ki bizi cinsel bir kimlik değil de erkek kardeşleri olarak görüyorlarmış. Öncelikle bir kadın mı seni camiye getirip götürecek ben tek kelimeyle yuh diyorum. Yetişen çocuklara niye ısrarla bağımsız hareket baston kullanımı ve bilgisayarı iyi öğrenin demiyoruz. Bağımsız ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan yaşamanın yollarını öğrenin. Birde şöyle bakalım. Seni getirip götürecek. Yemeğini yapacak çamaşırını yıkayacak. Sen hizmetçimi arıyorsun eşmi ne diyor Orhan baba şarkısında isterdim ki kahramanın olayım. İyide her işini yapan ve ömrü sana hizmet etmekle geçen bir kadın sana saygı ve sevgi gösterebilir mi bence göstermez üstüne birde sevgili bulur kendine hizmetçi değil eş arıyorsan önce kendi işini görebileceksin. Eşinin kahramanı olacaksınki sana hem saygı hem sevgi duysun. Sadece para getirmekten başka bir marifetin yoksa seni niye tercih etsin. Şöyle bir açıdan da bakalım. Evlilikte kriterlerimiz vardır. Olmalıdır da. Senin sadece sana hizmet etmeyi kabul eden kişiden başka kriterin yokmu yâda birini çok sevdin oda seni sevdi. Ama dedi ki ben o kadar erkeğin içinde seni camiye mi götüreceğim başkasını bilmem ama ben kıskancım. Asla eşimi bensiz kalabalıklara bırakmak istemem. Evlilik uzun bir yol ve sürprizlerle dolu. Görevleri paylaşarak birbirimize de yardımcı olarak bir hayat sürer. Erkek belki her gün yemek yapmaz ama en azından evi dağıtmaz yâda o ara çocukla ilgilenir markete gider yani hayatın yükünü birlikte omuzlarlar. Sen yük almayacaksın sonrada saygı ve sevgi bekleyeceksin. Allah rızası için bile kimse bu hayata katlanmaz. Ben dört yıl evli kaldım yürütemedik ayrıldık. Tekrar evlenmeyi düşünsem kendim gibi bir görmeyenle hayatımı birleştirmeyi tercih ederim. Beni olduğum gibi kabul edecek ve Allah rızası için değil beni gerçekten kahramanı olarak gören ve seven biriyle evlenmeyi düşünürüm. Bu engelsiz biride olabilir. Ama gerçekçi olalım bu o kadar kolay değil imkânsız değil demiyorum. O kadar kolay değil. Ben artık kırk yaşına girdim ve ülkü birliği yoksa asla evlenmeyi düşünmem. tabiî ki şartta değil bunu sadece bizim arkadaşlarımızın hayal denizinde yüzmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Bir görmeyen bir kızın sadece görüyor bana yardım etsin diye gören biriyle evlenmesi nasıl yanlışsa görmeyen bir erkeğinde sadece görüyor diye biriyle evlenmesi yanlıştır. Görmeyen olur gören olur farklı bir engel gurubundan olur ne olursa olsun sevdiğim ve sevildiğim bir iletişim yoksa evlilik iyi değil Cehenem azabı o yüzden tencerede pişirip kapağında yemek şimdilik en güzeli. Gerçekçi olmak gerekir. Kendini geliştirmek en iyisi. Olabildiğince kendi işini kendi görmek en güzeli. Sevgili Peygamberimiz her işini kendi görürdü o bize örnek değil mi yük olan değil yük alan olmak isterim Yöneticiliği de onun için seçtim. Herkes söylenirken ben söyledim çözümler aradım yazışmalar yaptım. Mücadele ettim. Ve inşallah yatakta değil de ayakta ölenlerden olurum.
© Salih Arıkan Tüm Hakları Saklıdır. Yazılım ve Tasarım Mek Tasarım