Bu günlerde engellilerle ilgili makale haber okumalarına hız verdim. Bir yazıda rastladım bu başlığa gerçekten Halil arkadaşımızı tebrik ederim. Engelliler hayatın içinde olmalı erişemedikleri yerlere dikkat çekmeli ilgili kuruma erişimin hak olduğunu anlatmalı. Ve gerekirse resimleyerek o kurumu ifşa etmeli. Yahu yolda yürüyorum motorların sivri yerleri bedenimi acıtıyor. Oradaki esnaf benim her gün oradan geçtiğimi biliyor. Benim kaldırımdaki masalara çarptığımı canımın acıdığını görüyor. Ve ancak bakıyor. Beni eşyadan korumuyor eşyayı benden koruyorlar. Çoğu zaman rastladım. Adam tezgâh koymuş. Ben çarparım diye kolumdan asılıyor. Kaldırıma koyduğu arabaya bastonumla çarpınca kızıyor. Ben de araban çok değerliyse otoparka koy diyorum. 15 Eylülde otoparklarla ilgili bir yönetmelik yayınlandı. Kaldırımlara ve etrafa rastgele park edilen araçlar trafiği zor durumda bırakıyormuş. O yüzden binaların altında otapark zorunluluğu başlamış. Aman bu otoparklar kutucular iş merkezinin altındaki gibi olmasında. Nasıl bir otopark. Binanın altı otopark. Ama otoparkın çıkışı yaya kaldırımı. Yani otopark dolunca yaya kaldırımı da otopark olarak kullanılıyor. Bunu merkezi ve yerel idare biliyor kamera kayıtları da var. Ama kimse kimsenin ayağına basmıyor. Biz hukuku sadece kendimiz için istedikçe Türkiyede hak hukuk yerleşemez. O yüzden engelliler hayata dâhil olsunlar. Sorun yaşadıkları yerleri ilgili kurumlara şikâyet etsinler resimlesin ve kamuoyuyla paylaşsınlar. Merkezi ve yerel yönetimlerin engellileri iyi hissedecekleri düzenlemeler yapmasını diliyorum.
Not: Makale koleksiyonum, 2018, 2019, 2020 ve günümüzde yazdığım çalışmalarımı içermektedir. Bu nedenle, eski makalelerimi okurken güncel gelişmelerle tam olarak örtüşmeyen noktalar olabilir. Bu durumun sizi şaşırtmamasını temenni ederim.
© Salih Arıkan Tüm Hakları Saklıdır. Yazılım ve Tasarım Mek Tasarım